26 Haziran 2010 Cumartesi

BİR ŞEHİR



Islak ve kalabalık sokaklarına her daim hüzün yağar bu şehrin. Soğuk gecelerinde sokaklara çöken kömür kokusu çoğu zaman ciğerleri yakar. Yağmurdan boyasının akıp gittiği apartmanlar, tıpkı şehrin insanları gibidir ruhsuz ve gri. Yalnızlık sinmiştir kalabalık caddelerine, kimi görsen bir koşuşturma, bir telaş… Kendisi koskocaman bir yalan olsa da bu şehrin, geceleri yeni hayatlar yazılır burada yeniden. Her gün yeni bir maske takar insanlar. Herkesin bir hikayesi vardır burada ve herkes en acılı hikayenin kendisinde olduğunu sanır hep. Bir de gidenler vardır bu şehirden; gitti mi geri gelmeyecekler. Bir daha yer yer taşları kırılmış kaldırımlarda beraber yürüyemeyeceklerindir onlar. Oysa sen anarsın onları sokaklarından geçtikçe bu şehrin. Onların bırakıp gittiği evlerin camlarına bakarsın perdelerinin sımsıkı örtülü olduğuna aldırmadan. Yaşanmışlıklar canlanır bir anda, yüzde belli belirsiz bir gülümseme. Bazen de üzüntüler gelir aklına durduk yerde, o zaman da çökersin bir banka, uzun uzun seyredersin o hırçın mavi denizi.
Yazıyı Paylaş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder